22 Şubat 2017 Çarşamba

Virginia Woolf - Kendine Ait Bir Oda

Neden kadın yazarlar sayıca daha az?

Virginia Woolf  Kendine Ait Bir Oda'da şöyle der;

 "Dünya, insanlardan şiir, roman ve öykü yazmalarını istemez; bunlara ihtiyacı yoktur. Doğal olarak istemediği şeyin bedelini de ödemez."
Bu, bir yazar için sınırlandırıcı ve acıyla dolu iken yine de erkek yazarlar öyle ya da böyle eserlerini ortaya koyabiliyordu, içeriği ıstırap dolu olsa da. Kadınlara baktığımız zaman bu güçlükler çok fazla ürkütücü. Bir kere, aile gerçekten varlıklı değilse ya da soylu değilse bırakın sakin bir odayı ya da ses geçirmez bir odayı, kendine ait bir odası olması bile söz konusu değildi kadının, on dokuzuncu yüzyıla kadar durum buydu. Bazı üstün yetenekli adamlar dünyanın kendilerine kayıtsız kalmasına güç dayanıyordu ama kadınlara baktığımızda bu kayıtsızlığın yerini düşmanlık alıyordu.
Dünya kadına, erkeklere dediği gibi 'İstersen yaz, umrumda değil', demiyordu. Dünya kaba kaba gülerek, 'Yazmak mı?' diyordu. 'Yazman ne işe yarıyor?'

-Peki cesaret kırılmasının sanatçının zihnindeki etkilerini ölçmek??
Sürekli şunu yapamazsın, bunu beceremezsin türünden iddialara göğüs germek, onlarla baş etmek zorunda olurlardı. Bir romancı için herhalde böyle bir zehrin artık pek hükmü yok; çünkü değerli kadın romancılar görüldü. Ama bir müzisyen ya da kadın oyuncu ne yazık ki görülemedi. Öyle ki yine de bunun üzerine şöyle de bir anekdot geçilmiştir kitapta;
' Efendim, bir kadının yaptığı beste, bir köpeğin arka ayakları üzerinde yürümesi gibidir. Beceremezler bunu, şaşıracaksınız ama yine de yaparlar.' İşte tarih kendini böyle titizlikle yineler.
...
Shakespeare'ın hayali kız kardeşi onun kadar yetenekli olsaydı da yine de onun kadar başarılı olamazdı. Çünkü dünya kadınları yüzyıllardır katı bir disipline ve bencilliğe hapsetti. Her şeye rağmen mücadele etmeye, yoksulluk ve karanlık içinde bile olunsa bunun için bir çalışma yapmaya değer diyor Virginia Woolf.

Neden kadın yazarlar sayıca daha az? Bir kez daha düşünün ve işte bunlara cevaben tarihsel bir çalışma ile karşınızda Virginia Woolf.

Okuyunuz efendim, üzerinden defalarca geçerek okuyunuz.

2 yorum:

  1. Öncelikle belirtmek istediğim husus "ERKEK YAZARLAR ÖYLE YA DA BÖYLE BIR ŞEKİLDE ESERİNİ ORTAYA KOYABILIYORDU" kelimesini okurken büyük hayal kırıklığı ve kırgınlık içerisinde Ahmet Arif in çektiği zorluklar geldi aklıma onun ayrı odasından bahsetmeyecegim Leyla Erbil e mektup göndermek için kağıt arayışında olduğunu bir kaç mektuptan sonra cevap alamayınca LEYLA YAZACAK KAĞIT BULAMIYORUM BEN SANA BES MEKTUP GÖNDERDİM SENDEN BIR TANECİK MEKTUP BEKLİYORUM derken ki yoksulluğunu çaresizliğini ve masumuyetini ya bilmiyorsunuz ya da yurdumun güzelim sanatçıları size cazip gelmiyor yazmak için ayrı odamızın olmasına gerek yok kağıdımızın olması yeterli...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Burhan bey öncelikle şunu belirtmek isterim, kitapta 1600lü yıllar ile 1900lü yılların başına kadar olan zamanda toplumsal algı ve bilincin kadınlar üzerindeki yıkıcı etkileri ve hayatın sadece yazmak kısmında değil bir çok alanında geri planda kalınmışlığından ve zaman içerisinde bir takım zorluklara karşı zincirlerin biraz olsun kırılışından bahsediliyor. Burada yerilen şeyi yanlış anlamışsınız. Kitaba ve inceleme yazıma karşı ön yargı oluşturmak yerine öncelikle kitabı okumanızı tavsiye ederim bu konuda kendi fikirlerinizi tekrar yapılandırmanız adına. Ayrıca Ahmed Arif ile Virgina Woolf'un ister istemes kıyasını görüyorum yorumunuzda. Kıstasınız ne yazık ki aynı minvalde değil.

      Yurdumun güzelim sanatçılarının bana cazip gelmediği ihtimalinize karşı da üzülmüş olduğumu belirtmek isterim.

      Sil