2 Nisan 2017 Pazar

Uzun bir aradan sonra güneşli bir Merhaba,

Merhaba doğduğum ay olan Nisan, merhaba bahar, merhaba içi-dışı çiçekli insanlar 🌸

Okulum ve nöbetlerim dolayısıyla uzunca bir zaman buradan uzak kaldım. Tempom öyle hızlı ve yoğun  ki. Şuan ders çalışırken mesela, aklım kaydı buralara. 'Yaz!' dedim kendime, zamanı geldi de geçiyor bile, tutma içinde, erteleme ve yaz! Öyle birikti ki anlatacaklarım, notlarıma başlık halinde not ettiğim maddeler uzunca bir listeye dönüştü. Tesadüfen girdiğimde notlara bana oradan bakan bir yığın dolu konu, okuduğum kitaplar, gittiğim psikoloji ve kişisel gelişim seminerleri, ilgilendiğim hobi alanlarıyla ilgili yapmak istediğim paylaşımlarım, deneyimlediğim güzel zamanların hepsini bir heves yazmışım ayrıntılı anlatmak üzere. Bugüne dek devam eden ertelemeyi bir kaç dakika öncesinde sonlandırdım ohh! Omzumdaki kabanı usulca çıkarıp astım. İlkbahara merhaba demeliydik değil mi :)

Bugün sizlere okuduğum kitapların bir kaçından bahsedeceğim. Ama önce Ferman Akgül - Yürüyorum İçimde'yi açın :) Bu postu bana hatırlatacak şarkı bu olacak çünkü. (Farklı bir duygusal bağ kuruyorum yazı yazarken şarkılarla :)

İclal Aydın'ın yeni kitabı olan Unutursun'u bir grup kitap bloggerı ile konuştuğumuz, nezih bir ortamda gerçekleşen bir sohbet havasında, aynı zamanda katılımcıların çoğunun da sevgili İclal Hanım'la tanışma fırsatının olduğu birbirinden güzel insanların bir araya geldiği bir buluşmaya davet edilmiştim geçtiğimiz aylarda. Kendini tanıtma sırası bana geldiğinde kalbim yerinden çıkacaktı sanki. Nöbetten çıkmış olmanın yorgunluğunu hissetmedim bile heyecandan. Sadece üşüyordum. Kendimi nasıl ifade edeceğimi düşünmeden döküldü kelimeler içimden bir bir.
'Hemşireyim aynı zamanda psikoloji öğrencisiyim. Buradaki diğer arkadaşlarım gibi kitap okumayı çok seviyorum. Şiirse bambaşka bir dünya benim için. Kelimelerle özgürleşiyorum sanki. Koşuyorum satır aralarında.' derken İclal Aydın'ın şefkatli ve merakla beni dinleyen bakışlarını kazıyordum bir yandan içime. Benim için, kitapların içinde saklayıp kurutmalık bir gündü o gün. Orada bulunma imkanını bana sunan ve tanıştığım kıymetli kişilere buradan selam olsun. 👋🏻

Gelelim Unutursun'a... İclal Aydın bize kitabını anlatırken;
Romanın bir devam kitabı olmadığını ve bu kitabı okuyanın Bir Cihan Kafes'i okumadan da konuya hakim olabileceğinden bahsetti. Hatta kendi deyimiyle; 'Hani bi insanı 25 yaşındayken tanırsınız, çok seversiniz ve çocukluğunu merak edersiniz de annesinden dinlemek istersiniz ya, Bir Cihan Kafes te tabir yerindeyse öyle. :)

Bir Cihan Kafes'i okuyanlar bilir, nesilden nesile bir acı vardır, hüzünle yoğrulmuş bam teline değen yerleri çok fazladır ama Unutursun o hüznü umutlu yarınlara çıkarıyor. Burukluğu titizlikle unutturuyor bence. Her iki kitapta da karakterlerin etrafımızda görebileceğimiz ya da içimizden biri diyebileceğimiz tarzda olması, o samimiyeti yansıtması karakterlerle okurun arasında sıkı bir bağ kurulmasını sağlıyor. Hayatımı anlatsam roman olur diyenleri işitmişsinizdir illaki çevrenizde, o hayatlardan bazıları anlatılmış sanki her iki kitapta da. Ayrıca Unutursun için şunu da belirtmek isterim, bu özel kitap sevgili İclal Hanım'ın, annesinin hastalığının belirtilerinden yola çıkarak karakterlere bu konu üzerinden yer yer okuyucuyu bazı anlara tanıklık ettiren bir bütünün parçalarını oluşturması açısından oldukça özel bir anlam taşıyor. Ve bence -kitabın isminin tam tersi bir istençle- insan kötü olan anısında bile bir iyiliği yakalamalı, bir şerden sonra gelen hayra tutunmalı. Ancak bu şekilde unutmamak anlam kazanır. Kötü olanı bellekte canlı tutarak yaşayamayız elbette. Ölüm acısı bile zamanla o deprem etkisini yitiriyorken elde kalan iyinin ve güzelin kıymeti bilinmeli.

Bir sonraki yazıda buluşmak üzere, hoşça kalın yüreği çiçekliler 🌸 Ve güzellikleri daima hatrınızda tutun, tutun ki dünyadaki cenneti görebilmek için gökkuşağını oluşturanlardan olabilelim tüm insanlık olarak.






2 yorum:

  1. Her yazin da ustaliga dogru gidisi hissetmemek mumkun degil. Yaziyi okurken bazen bir sikinti gelir insana ama baslamissindir bir kere, acaba cok mu uzun bir yazidir diye dusunce gecer aklindan. Ama bu yaziyi okurken adeta kaydiraktan asagiya dogru kayar gibi oldum:) ne bileyim iste oyle garip bir his yasadim. Keyifle okudum. Yuregine saglik yegenim. En yakin zaman da avluda bulusmak uzere. Sen de hoscakal:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne denir ki bu yoruma amcacım minnet duymaktan başka! Çok teşekkür ederim desteğin ve diğer her şey için 🙏🏻

      Sil